Steve Kaufman, dil öğreniminde okuduğunu anlama ile kelime dağarcığı gelişimi arasındaki bağlantıdan bahsediyor. Farklı öğrenme etkinlikleri yapmanın önemini vurguluyor ve her etkinliğin dil öğrenimine farklı şekilde yardımcı olduğunu açıklıyor. Örneğin, konuşma gruplarının zaten bildiğiniz kelimeleri kullanarak pratik yaptığını, dinlemenin ise pasif kelime dağarcığınızı güçlendirip anlama yeteneğinizi geliştirebileceğini söylüyor.
Kaufman, yeni sözcükler öğrenmenin ana yolunun okuma olduğunu belirtiyor. Kapsamlı okuma ile yoğun okuma arasındaki farkı ve bu yöntemlerin yeni kelimeler öğrenmenize nasıl yardımcı olabileceğini açıklıyor. Özellikle fiziksel bir kitabı okumanın en iyi okuma deneyimi olduğunu ve bir romanı başka bir dilde okuyabilmenin önemli bir kilometre taşı olduğunu söylüyor.
Ayrıca çevrimiçi okuduğunu anlama konusuna da değiniyor ve LingQ kullanan çevrimiçi sözlükleri kullanarak okumanın, yeni kelimeleri özümsemenize ve bunları yavaş yavaş pasif kelime dağarcığınıza dahil etmenize olanak tanıyan "dil madenciliği" olduğunu açıklıyor. Okuduğunu anlama etkinliklerini hem kapsamlı hem de yoğun okumayla birleştirmenin etkili olduğunu söylüyor ve keyif için okumanın kalıcı öğrenmeye yol açtığını vurguluyor.
Kaufman, okumanın yeni kelime edinmenin en etkili yolu olduğu sonucuna varıyor ve en iyisinin farklı türde okuduğunu anlama etkinliklerini birleştirmenin olduğunu belirtiyor.